10.02.2022 11:31 Y 7. HD E.2015/2600 K.2016/11174 T.24.05.2016 AĞIR VASITA TIR SÜRÜCÜSÜNÜN YOL PRİMİ VE AYLIK ÜCRETİ - Dav…
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2015/2600
Karar Numarası: 2016/11174
Karar Tarihi: 24.05.2016
• AĞIR V ASITA TIR SÜRÜCÜSÜNÜN YOL PRİMİ VE AYLIK ÜCRETİ ― Davacıya Her Ay
Ücret ve Harcırah Adı Altında Ayrı Ayrı Ödemelerin Yapılmış Olduğu - Davacının Kıdem Tazminatına
Esas Ücretine Son 1 Yıl İçinde Almış Olduğu Harcırah Miktarlarının Ortalaması İlave Edilerek
Giydirilmiş Ücretinin Belirlenmesi Gerektiği
Özeti: Mesafeye göre yol primi ödenen ağır vasıta ve tır sürücülerinin ücretinin esaslı kısmını yol
primi adı altında ödenen primler oluşturmaktadır. Tazminatların hesabında bu primlerinde de nazara
alınması gereklidir. Olayda; davacı davalı şirkette yurt içi şoför olarak çalışmış olup dava dilekçesinde
net ücretle çalıştığını iddia etmiş, davacı tanıkları davacının … ücretle çalıştığını ve yol harcırahı ile
birlikte ücret aldığını beyan etmişlerdir. Dosya içerisinde yer alan banka kayıtlarına göre davacıya her
ay ücret ve harcırah adı altında ayrı ayrı ödemelerin yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas
alınan bilirkişi raporunda harcırahın yol gideri olduğundan ücrete dahil edilemeyeceği belirtilerek
davacının en son ücretinin brüt olduğunun kabulü ile hesaplamalar yapılmıştır. Mahkemece yukarıda
açıklanan ilke kararları doğrultusunda davacının kıdem tazminatına esas ücretine son 1 yıl içinde
almış olduğu harcırah miktarlarının ortalaması ilave edilerek giydirilmiş ücretinin belirlenmesi
gerekir.
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri
tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle
dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların
tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, iş sözleşmesini ücret alacaklarının ödenmediğinden haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek,
kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili alacaklarının tahsilini
talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdini ödenmeyen ücret
alacağı bulunduğundan haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz
konusudur.
Kıdem tazminatı hesabında esas alınacak ücret, işçinin son ücretidir. Başka bir anlatımla, iş
sözleşmesinin feshedildiği anda geçerli olan ücrettir. İhbar öneli tanınmak suretiyle yapılan fesihte önelin
bittiği tarihte fesih gerçekleştiğinden, önelin bittiği tarihteki ücret esas alınmalıdır. Bildirim öneli
tanınmaksızın ve ihbar tazminatı da ödenmeden (tam olarak ödenmeden) işverence yapılan* fesih durumunda
ise, bildirim öneli sonuna kadar işyerinde uygulamaya konulan ücret artışından, iş sözleşmesi feshedilen
işçinin de yararlanması ve tazminatının bu artan ücret esas alınarak hesaplanması gerekir.
Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret, işçinin brüt ücretidir. O halde, kıdem
tazminatı, işçinin fiilen eline geçen ücreti üzerinden değil, sigorta primi, vergi sendika aidatı gibi kesintiler
yapılmaksızın belirlenen brüt ücret göz önünde tutularak hesaplanır.
https://legalbank.net/belge/y-7-hd-e-2015-2600-k-2016-11174-t-24-05-2016-agir-vasita-tir-surucusunun-yol-primi-ve-aylik-ucreti-d/2444379/ 1/310.02.2022 11:31 Y 7. HD E.2015/2600 K.2016/11174 T.24.05.2016 AĞIR VASITA TIR SÜRÜCÜSÜNÜN YOL PRİMİ VE AYLIK ÜCRETİ - Dav…
Tazminata esas aylık ücret, saat ücretinin önce yedi buçuk sonra da otuz ile çarpımı sonucu
belirlenmelidir. Aksine, aylık ücretin tespitinin işçinin fiilen çalıştığı gün sayısı üzerinden hesaplanması
doğru olmaz.
Son ücret kavramı, işçinin iş ilişkisi kapsamında iş gördüğü ve ücrete hak kazandığı en son ücreti ifade
eder. İş ilişkisinin askıya alınması ve askı süresi içinde iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda kıdem
tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret, iş sözleşmesinin askıya alınmasından önce hak kazanılan
son ücret olmalıdır.
Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinde
sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur.
Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis
yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel
sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası pirim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına
dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir. Satış rakamları ya da başkaca verilere göre hesaplanan pirim
değişkenlik gösterse de, kıdem tazminatı hesabında genişletilmiş ücret kavramı içinde değerlendirilmelidir.
İşçiye sağlanan koruyucu elbise, işyerinde kullanılmak üzere verilen havlu, sabun yardımı, arızi fazla
çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili alacakları dikkate alınmaz.
Uygulamada ağır vasıta ve özellikle tır şoförleri bakımından gidilen mesafeye göre yol primi adı altında
ödemeler yapıldığı görülmektedir. Çoğunlukla asgari ücret seviyesinde sabit ücret ödenmekte ve ücretin
esaslı kısmı belirtilen primlerle sağlanmaktadır. Yurt dışına sefer yapan bir tır şoförünün sadece asgari ücretle
çalıştığının kabulü mümkün değildir. Bu itibarla, tazminata esas ücretin tespitinde yol pirimi adı altında
yapılan ödemelerin de dikkate alınması gerekir. Dairemiz kararları bu yönde kökleşmiştir.
Dairemiz kararlarında, ücret dışındaki para veya para ile ölçülebilen menfaatlerin, tazminata
yansıtılmasında son bir yıl içinde yapılan ödemeler toplamının 365’e bölünmesi suretiyle bir güne düşen
miktarın belirleneceği kabul edilmektedir. Dönemsel bir niteliği olmayan parasal haklar bakımından, yıl
içinde yapılan ödemelerin 365 güne bölünmesi suretiyle bir güne düşen tutarın belirlenmesi yerindedir.
Örneğin tır şoförünün yıl içinde aldığı sefer (yol) primi sürekli değişiklik gösterebilir ve belli bir dönemin
hesaplamada esas alınması zorluk taşıyabilir. Öte yandan, işçiye dini bayramlarda yılda iki kez ödenen
harçlığın belli bir dönem için yapıldığını söylemek pek olası değildir. Burada yıllık ödeme tutarının 365
rakamına bölünmesi yerinde olur. Son olarak belirtmek gerekir ki, yılda bir kez yapılan parasal yardımların
(yakacak yardımı gibi) tazminata esas ücrete yansıtılacağı ve yıllık tutarın 365’e bölünmesi suretiyle
gerçekleştirileceği tartışmasızdır.
Yıl içinde düzenli ve belirli periyotlarla ödenen parasal haklar bakımından ise, kıdem tazminatının son
ücrete göre hesaplanması gerekir. Gerçekten işçinin son ücreti üzerinden kıdem tazminatı hesaplandığına ve
yıl içinde artmış olan ücretlerin ortalaması alınmadığına göre, ücretin ekleri bakımından da benzer bir çözüm
aranmalıdır. Örneğin işçinin yıl içinde aldığı üç ikramiyenin eski ücretten olması sebebiyle daha az olması ve
fakat son ikramiyenin işçinin son ücreti üzerinden ödenmesi halinde tazminata esas ücretin tespitinde dikkate
alınması gereken ikramiye de bu son ikramiye olmalıdır. Hesaplamanın, son dilim ikramiyenin ait olduğu
dönemdeki gün sayısına bölünerek yapılması hakkaniyete de uygundur. Daha somut bir ifadeyle, yılda dört
ikramiye ödemesinin olması durumunda her bir ikramiye 3 aylık bir dönem için uygulanmaktadır. İşçinin
artmış olan ikramiyesinin ait olduğu doksan güne bölünmesi suretiyle, bir güne düşen ikramiye tutarının
bulunması, kıdem tazminatının son ücretten hesaplanacağı şeklinde yasal kural ile daha uyumlu olacaktır.
Aynı uygulamayı yol ve yemek yardımı gibi ödemeler için de yapmak olanaklıdır. İşçiye aylık olarak
yapıldığı varsayılan bu gibi ödemelerin son ay için ödenen kısmının fiilen çalışılan gün sayısına bölünmesi
suretiyle bir güne düşen tutar tespit edilmelidir. Buna göre periyodik olarak ödenen ve yıl içinde artmış olan
parasal haklar yönünden son dönem ödemesinin ait olduğu dilim günlerine bölünmesi ile tazminata esas
ücrete yansıtılacak tutar daha doğru biçimde belirlenebilecektir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
Somut olayda; davacı davalı şirkette yurt içi şoför olarak çalışmış olup dava dilekçesinde net 1750,00 TL
ücretle çalıştığını iddia etmiş, davacı tanıkları davacının 1100,00 TL ücretle çalıştığım ve yol harcırahı ile
https://legalbank.net/belge/y-7-hd-e-2015-2600-k-2016-11174-t-24-05-2016-agir-vasita-tir-surucusunun-yol-primi-ve-aylik-ucreti-d/2444379/ 2/310.02.2022 11:31 Y 7. HD E.2015/2600 K.2016/11174 T.24.05.2016 AĞIR VASITA TIR SÜRÜCÜSÜNÜN YOL PRİMİ VE AYLIK ÜCRETİ - Dav…
birlikte 1740,00 TL veya 1750,00 TL ücret aldığını beyan etmişlerdir. Dosya içerisinde yer alan banka
kayıtlarına göre davacıya her ay ücret ve harcırah adı altında ayrı ayrı ödemelerin yapılmış olduğu
anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda harcırahın yol gideri olduğundan ücrete dahil
edilemeyeceği belirtilerek davacının en son ücretinin brüt 1.171,00 TL olduğunun kabulü ile hesaplamalar
yapılmıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilke kararları doğrultusunda davacının kıdem tazminatına esas
ücretine son 1 yıl içinde almış olduğu harcırah miktarlarının ortalaması ilave edilerek giydirilmiş ücretinin
belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hazırlanan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz
harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı harcın davalılara yükletilmesine 24/05/2016 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
www.legalbank.net
https://legalbank.net/belge/y-7-hd-e-2015-2600-k-2016-11174-t-24-05-2016-agir-vasita-tir-surucusunun-yol-primi-ve-aylik-ucreti-d/2444379/ 3/3
Av. Muhammed Numan Güleç
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.